Browsing Category

Blog

Blog, İş Dünyası

Devlet Desteklerine Kısa ve Öz Bir Bakış

12 Aralık 2016

Son 10-15 yılda girişimci dinamiğine dayalı piyasaların artmasıyla finansman arayan müteşebbislerin sıklıkla duyduğu şeylerden biri de devlet destekleri.

Destekler şirketinizin ortalama %35'ine ortak olan devletin zaman zaman hissesinin hakkını vermekle ilgili yaptığı faaliyetler olarak yorumlanabilir.

Tüm dezavantaj ve zorluklarına rağmen devlet desteklerinin verilmesi, verilmemesinden elbette ki daha iyi. Proje bazlı ve batılı örneklerini esas alan form ve denetimlerden geçtiği düşünülürse destekler kısmen adil dağıtılıyor denebilir. Üst düzey destekler için yani 3-5 milyon hattında "dayı" müracaatları hala modern ekonomimizde önemli olabilir. Fakat bu konular hep "bir arkadaştan" duyulur. Ben de bir arkadaştan öyle duydum…

Konunun dedikodu ve magazin tarafı olsa da elimizdeki somut verilere bakarak; KOSGEB, İŞKUR, Kalkınma Ajansları ve TÜBİTAK olmak üzere başlıca "destek" dağıtım mekanizmalarına erişmedeki kolaylığımız üzerinden ilerleyebiliriz.

Bu kurumların her biri başvurmanız halinde sizinle ilgilenilir. En azından benim bireysel tecrübem bu yönde. Zaman zaman TÜBİTAK'ta ekstra danışmanlık gerekebilir ama diğerlerinde siz de başvuru formlarını takip ederek sürecinizi tamamlayabilirsiniz.

Sırayla ve kısa olmak kaydıyla düşüncelerimi söylemem gerekirse;

Continue Reading…

Blog, İş Dünyası

Zirveler Bir Gün Olsun Zirvede Bitsin

26 Mart 2016

Zirve ve fuarlar sektörlerin vitrini ve iş bağlantıları için en uygun zeminlerdir. Ticaretin gelişmesiyle 20. yy’dan itibaren yaygınlaşan fuarlar yerel ve uluslararası düzeylerde organize ediliyor. Son yıllarda yeni gelişen sektörler de kendisini bu organizasyonlarla belli ederken geleneksel ürünlerin de pazar yeri etkinlikleri zirve veya fuar adı altında gerçekleşiyor.

Zirve ve fuar için önce ilgili sektörün ilgili şirketi veya kamu otoritesi bir tema üzerine karar verir ve çağrıya çıkar. İlgi duyan firmalar katılım sağlar.

Zirveyle fuarın en belirgin farkı, zirvelerin maksimum 2 gün olması ve ürün satış odaklı olmamasıdır. Fuarlarınsa en az 4 gün ve genellikle ürün satışı odaklıdır.

Bugüne kadar tecrübe ettiğim zirveleri düşündüğüm de ve zirvelere sık katılan arkadaşlarla konuştuğumda hep aynı geri bildirim: ikinci gün gereksizdi, kimse yoktu, firmalar stantlarını boşaltmıştı. Continue Reading…

Blog, İş Dünyası

Kendini Kurum Zannetme Sendromu

14 Ocak 2016

İş hayatında yıllandıkça analizlerinizi genişletebiliyorsunuz. Hele ki inovatif çözümler sunmaya çalışan ve satış politikası olan bir İnsan Kaynakları şirketinde çalışıyorsanız çokça meseleye tanıklık etmek mümkün.

Üst üste edindiğim ve dinlediğim tecrübelerden bir çıkarımda bulundum ve bu yazıyı yazmaya karar verdim; özellikle marka olarak addedilen kurumların bazı çalışanlarında zamanla “kendini kurum zannetme” sendromu nüksedebiliyor.

Biraz daha açayım.

Örneğin; Türkiye’nin sayılı kurumlarından birine gittiniz. Randevu saatinde bir hata olduğunu fark ettiniz. Yönetici asistanına “hanımefendi randevu saati konusunda daha dikkatli olur musunuz?” dediniz. Son derece şık giyimli bakımlı asistandan el-cevap; “çok fazla işimiz var beyefendi oluyor işte” cevabı alabilirsiniz. (Önemli bir şirket sahibinin hatırasından) Continue Reading…

Blog, Edebiyat, İnsan Kaynakları, İş Dünyası

Piyasa Değerimiz

02 Mart 2013

Büyük yazarlardan Dostoyevski’nin Cinler kitabında bir diyalog vardır. Bilenler hatırlar; ailenin dindar yönünü temsil eden kadın, inancın öneminden ısrarla söz eder. Karşısındaki roman kahramanı inancının maddi değerini sorar. Kadının “benim inancım parayla ölçülemez” cevabına karşılık, ana karakter “o zaman hiçbir değeri” yok diye yanıt verir.

1872 yılında usta yazar, batı düşüncesinin Rus insanına etkisini anlattığı eserde bu diyalog nedense çok sarsıcı gelmiştir bana. Tabii ki başımıza gelen her şeyin ve olası mutsuzluğumuzun sebebi “alçak kapitalist sistem ve onun yandaşları(!)” ama insan düşünmeden edemiyor bazı şeyleri. Continue Reading…