Blog, Düşünce

İnsan Olmanın Çelişkisi ve Tutarsızlığı

13 Aralık 2017

İnsan olmak tutarsızlıktır. Bu tespit çoğu insanı rahatsız eder. Belki de doğamız gereği, başkalarının tutarsızlıklarını izlemek daha kolay gelir. Yine de bu tutarsız olduğumuz gerçeğini gizlememize yetmez. Sıradan bir gün içerisinde dahi onlarca defa tutarsız’ızdır. Örneğin; ofiste çay almak için masamızdan kalktığımızda kahve kokusuna yenik düşebiliriz. Veya bir lokantada sadece ana yemek için masaya otururuz ama arkadaşımız çorba içerse biz de bir tane söyleriz.

İş yerinden eve giderken kaç defa kendimize söz vermişizdir; “eve gidince kitap okuyacağım” diye. Kaç defa tutabilmişizdir peki? Hatta sevdiğimiz bir diziyi izleme planımız dahi çoğu kez yorgun göz kapakları tarafından sessizce imha edilmiyor mu?

Bunlar basit örnekler olabilir, “ne var yani” denebilir ama biraz daha sert örnekler de bolca mevcut. Sonuçta bize sempatik gelen değil; sarsıcı fikirler hayatımıza yön veriyor.

Muhtelif bir mecliste özel hayatın gizliliğine dair mükemmel bir nutuk attınız. Hatta modern insanı müthiş bir iştahla eleştirdiniz sonra aklınıza gelen özlü sözü Twitter’da bir güzel paylaştınız mı? Hatta ve hatta farkında olmayabilirsiniz ama çalışmalarını, ilişkilerini, gittiği yerleri ve başarılarını Facebook’ta paylaşmayan biri zihninizde pasif, işe yaramayan hayata katkı sunmayan biri olarak kodlanıyor. Üstelik bu anlayışımızı sosyal medyanın kişilik üzerindeki olumsuz etkisi üzerine konuştuktan sonra “bizim Ahmet de hiçbir kayda değer iş yapmıyor boş boş yaşıyor” diye cümle içerisine yerleştirebiliyoruz.

Sevdiklerinizin hastane yatağında fotoğraflarını paylaşmamız veya acile gittiğimizde serumla verdiğimiz poz. Sadece dua istemek için mi? Yoksa “post”un altına gelecek onlarca geçmiş olsun dileği beklentisi mi? Dikkat çekmek için mi? Bunlar değilse nedir?

Nişanlısının yüzüne “emoji” koyan da gördüm ama bebeklerin yüzüne emoji koymak artık son derece normal.

Neden?

Nazar değmesin.

Zaten altına yorum yapan herkes “maşallah” diye lafa girmiyor mu? O zaman “nazar” sahası açılmış olmuyor mu?

Özür dilerim.

Doğru ya. Biz alkışlarla yaşamıyoruz.

Tüketim çılgınlığını henüz faydalı ömrünü doldurmadan yenilediğimiz akıllı telefonda eleştirirken çocuk işçiliği ve ekolojik atıklar konusunda uygun “hashtag”i bulursak üzülen surat emojili “post”umuzu yapıştırıyoruz.

Yakınının ölüm haberinin sonuna ağlayan emoji yerleştiren cenaze sahibini de yazımızda andıktan sonra sosyal medya bahsini kapatmış olayım.

*

Çelişkilerimiz bunlarla bitti mi?

Bitmedi.

İnsan kaynakları sektöründe olduğum için belki de çok dikkatimi çekiyor; liyakatsiz insan konusunu bana sorabilirsiniz. Siyasal iktidarı “haksız makam mevkii” üzerinden eleştirip sonra yakını için torpil istemek hatta eksik yetkinliklerinin görmezden gelinmesini beklemek neredeyse günlük hayatımızın parçası. Bu tutarsızlıkları sevdiklerimiz için istiyoruz değil mi?

Sevmediklerimiz için “tutarız” olanımız var mı!?

*

Tıpkı ufaktan bir sosyal medya eleştirisi yapıp bu yazıyı sosyal medyada yayınlamak gibi, kapitalizm eleştiriniz satarsa iyi para kazanabilir; son model araba alabilirsiniz.

Veya milyonluk makamınızdan kalkıp, milyonluk arabanızla geldiğiniz meydandan, milyonlarca mazlum Müslümanın haklarını savunup lüks konutunuza dönebilirsiniz.

Kimse de “hop hemşerim” demez.

Neyse…

*

Şimdi sıra iyi haberde!

Belki de çelişkilerimiz bizim yaşam kaynağımızdır. Kendi iç çelişkilerimiz olmasa sanat, bilim, felsefe edebiyat nasıl gelişebilirdi?

Aşırı tutarlı olsak, çok sıkıcı olurduk değil mi?

İnançlı olmak bile inançsızlık konusundaki çelişkilerden beslenmez mi? Veya tam tersi.

Peki bu kadar tutarsız ve çelişkilerle dolu bir varlık olarak nasıl hayatta kalabiliyoruz?

Cevap basit!

Vicdanımız rahat.

Doğal tütün içiyoruz, elektronik sigara kullanıyoruz, ağaç bağışlıyoruz, belgesel izliyoruz, diyet kola içip kepekli bisküvi yiyoruz. İsrail aleyhine iki tweet sallayıp ferahlıyoruz.

Daha büyük tutarsızlıklarımız varsa…

Başkası yüzünden diyoruz.

Oluyor.

Bitiyor.

You Might Also Like

No Comments

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: