Blog, İnsan Kaynakları

Ben Olsam Ne Cevap Verirdim: Sık Sorulan 5 Mülakat Sorusuna Cevaplarım

19 Eylül 2017

İş dünyasının malumu olduğu üzere işe alımda sorulan mülakat sorularının bir cevap anahtarı yok. Yanıtlar kuruma ve kişiye göre değişir. Bu gerçeği bilerek konu hakkında araştırma yapan insanların da temel beklentisinin “fikir almak” olduğunu biliyorum. Ben de kendi tecrübelerim ışığında sosyal medya üzerinden ve seminerlerde aldığım en çok 5 soruyu arkadaşların istediği şekilde “siz olsanız ne cevap verirdiniz” formatıyla yanıtlamaya çalıştım.

Soru sormak felsefenin nasıl başlangıcıysa aynı zamanda bir işe alımcının sanatıdır. İşe alımcının uygun soruları sorması deneyim, mesleki bilgi ve entelektüel kapasite ile son derece ilintilidir. Mülakatlar, adayın mesleki bilgi, yetenek, beceri ve deneyimine dair yorumlar için veri oluştururken aynı zamanda adayın sosyal kapasitesine ilişkin ipuçları da vermelidir.

Soru cevaba geçmeden önce, adaylar için rahatlatıcı olabilecek bir bilgiyi paylaşmakta fayda görüyorum; kitaplara ve paylaşımlara konu olan; blenderin içindeki adam*, dolaba giren penguen vs. gibi sorular kolay kolay karşınıza çıkmaz. Çünkü bu soruları sormak için hem kurumun üst düzey bir işveren markası değerine sahip olması gerekir hem de işe alımcının ciddi bir kapasite sergilemesi. Ülkemizde ikisi bir araya gelse bile bu sefer de yanlış anlaşılma korkusuyla “zekâ” soruları sorulmaz.

Bu yüzden daha gerçekçi sorular üzerinden kişisel stratejinizi oluşturabilirsiniz.

Sorular ve kısaca cevaplarım:

  1. Kendinizden bahseder misiniz?

Bu soru ilk pastır ve mutlaka önceden çalışılması gerekir. 3 dakika içerisinde kendinizle ilgili konuyu bir yere bağlamalısınız. 40 dakika kendinizi anlatırsanız muhtemelen işe alımcı başka soru sormaz. Bir de ne olur ne olmaz diye, kendinizi “İngilizce” tanıtmaya da çalışın. Hatta İngilizceniz iyi değilse, dilinizi geliştirmeye mülakat soru ve cevaplarından başlayabilirsiniz.

  1. Şirketimizi tanıyor musunuz?

Yuvarlak cevap vermeyin. Duydum, sanki hatırlıyorum, şuradan şöyle, buradan böyle demeyin. Tanımıyorsanız “tanımıyorum” deyin ve eksi puanınızı alın. Belki de müthiş ihtiyaç duyduğunuz bir iş, belki de hayatınızı değiştirecek ve kendinizi gerçekleştirmek üzere basamak olacak şirketi hiç araştırmadıysanız; yanlış yoldasınız. Ancak “o kadar çok şirketle görüşüyorum ki nasıl araştırayımcı” lara iki iyi haberim var: adayların çoğu kendisini bu konuda sorumlu hissetmediği için işe alımcılar konuyu her zaman dikkate almıyor ve cep telefonundan Google çalışıyor.

  1. Kendinizi pozisyona ne kadar uygun görüyorsunuz?

Adaylar bu soruda “tamamen uygunum ama…” diye söze giriyor; yanlış. Tamamen %100’ü ifade eder “ama” sı olmaz. Tamamen uyumlu değilseniz yüzde vermeseniz de 80’i ifade edebilirsiniz. Her pozisyonun kritik özellikleri vardır. Eğer zaten o kritik özellikleri karşılamıyorsanız hiç başvuru yapmayın. Bu arada parantez açmakta fayda var her şirketin her ilanına başvurduğunuzda işe alımcılar gerçekten uygun olduğunuz pozisyonlarda bile sizi görmezden gelmeye başlar.

  1. Maaş beklentiniz nedir?

En zor sorulardan biri. Değerinizi bilin ve neyse onu söyleyin. En kötü ihtimalle son aldığınız işteki maaş düzeyinde talepte bulunun. Bu soruda yapılan en büyük hata ise “aralık vermek” örneğin; 2.500 – 3.500 arası dediğinizde siz, 2.500’e razıyken işveren neden 3.500 versin ki?

  1. Sizi neden işe almalıyız?

Karikatürlere konu olan bu sempatik soru aslında bir güçlü yön sorusudur. İkiye ayırarak cevap verebilirsiniz. Birincisi; içsel motivasyonlarınız; düzenli çalışma, takım çalışması uyumu işe olan saygı gibi. İkincisi ve önemlisi dışsal motivasyonlarınız; markaya olan saygınız, iş yapış şekline duyduğunuz güven, vizyon ve kendi geliştirme zemini konularını özgeçmişiniz ile bağlantılı olarak açıklayabilirsiniz.

Bana ulaşan ve sık sorulan 5 soruyu cevaplamış oldum. Başka sorular da birikirse cevaplamaya çalışırım. Elbette verdiğim cevaplar mutlak doğru değildir. Her adayın bir tarzı olduğu gibi aynı sorulara bambaşka cevaplar verebilecek değerli insan kaynakları profesyonelleri de olabilir.

İş arayan arkadaşlara ve onları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışan işe alımcılara başarılar diliyorum.

 

 

*Google’da Çalışacak Kadar Akıllı Mısınız? Kitabından.

Bonus video: İş görüşmesinde sorulabilecek en ilginç 11 soru

 

You Might Also Like

1 Comment

  • Reply laf sözlük 08 Ekim 2017 at 01:36

    Güzel bir paylaşım.

  • Bir Cevap Yazın

    This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

    %d blogcu bunu beğendi: